
Üsküdar’ı, şehrin kültür sanat merkezi haline getiren Üsküdar Belediyesi, ilginç malzemeler kullanarak eserlerine ruh ve farklı bir boyut kazandıran İstanbul tutkunu, Romalı sanatçı Lithian Ricci’nin Esinti Sergisi’ni İstanbullularla buluşturdu. Osmanlı hanedanlığına adını yazdıran 10 sultanın portrelerinden oluşan sergi, tarihten izler taşıyan yönüyle katılımcıları kısa bir tarih turuna çıkarıyor.
Lithian Ricci’nin Türk kadınlarının estetik ve zarafetine duyduğu hayranlıktan yola çıkıp, tarihin en görkemli imparatorluğu olan Osmanlı’nın sultanlarını resmederek hazırladığı Esinti Sergisi, 8 Kasım tarihinden itibaren 5 Ocak 2020’ye kadar Nev Galeri Nevmekan Sahil’de sergilenmeye başladı.
Küratörlüğünü Yasemin Aslan Bakiri’nin üstlendiği sergide, sanatçının esin kaynağı olan Türk kadınlarının yüzlerinden oluşan eserler de yar alıyor. Ayrıca, hayali ve manevi bir dünyadaki çeşitli insan ve hayvan konularını temsil eden 7 büyük boyutta kâğıt üzerine mürekkeple çalışılmış eserleri de sergileniyor.
Çok sayıda seçkin davetlinin katıldığı serginin açılışında konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, İstanbul’da yaşayan İtalyan sanatçı Lithian Ricci’nin eserlerini İstanbul ve Osmanlı tarihinden esinlenerek yaptığını söyledi:
‘’Öncelikle bu eserler Türk kadınının asaletini ve zarafetini yansıtmaktadır. Güzel Üsküdar’ımız da hanım sultanlar şehri. Sosyal hayatın içinde olan eserleri olan hanımlar hep Üsküdar’a eserler bırakmışlardır. Nevmekan Sahil de tam bir Üsküdar müzesi, İstanbul’un yansıtıldığı bir eser oldu. Dolayısıyla bu sergi tam bir İstanbul sergisi olmuştur. Herkesin rahatlıkla ulaşabileceği, herkesin gezip dolaşabileceği ve bu nadide eserleri görebileceği bir yer. Eserlerin herkesin ulaşabileceği bir mekanda olması da ayrıca değerli. Değerli sanatçı Lithian Ricci’nin yanı sıra serginin küratörlüğünü yapan Yasemin Aslan Bakiri hanımefendiyi de katkılarından dolayı ayrıca kutluyorum. 5 Ocak 2020’ tarihine kadar sanatseverlerle buluşacak olan sergiye tüm Üsküdarlıları ve İstanbulluları bekliyoruz.’’
Lithian Ricci Hakkında
Roma’da dünyaya gelen Lithian Ricci, burada mimarlık derecesi aldıktan sonra eğitim hayatını, Londra’da Healtherley Güzel Sanatlar Okulu ve Mimarlık Derneği Okulu’nda aldığı eğitimle destekledi. Bir süre mimar olarak çalıştıktan sonra 1984 yılında kariyerini sanata yöneltti. Resim ve heykel branşlarında çok özel çalışmalara imza attı. O günlerden bu yana farklı disiplinlerle çalışan, ilginç malzemeler kullanarak eserlerine ayrı bir ruh ve boyut kazandıran usta sanatçının eserlerinde, İtalya’da 80’li yıllarda ortaya çıkan Pittura Colta sanat akımının post modern izlerini görmek mümkün.
Lithian Ricci, 2013 yılında İstanbul Bianeli’ne özel hazırladığı sergi ile İstanbul’un sihirli atmosferinden ve kültüründen etkilenerek eserlerini Türk kültüründen izlerle harmanlamaya başladı. Açtığı kişisel ve karma sergilerle de bu eserlerini sanatseverlerle paylaştı. Tam bir İstanbul aşığı olan Lithian Ricci, bugün hem İstanbul ve hem de İtalya arasında dönüşümlü olarak yaşamını sürdürüyor.
-
Bettina Franckenberg, Karanlıkta Işık
- Mine Sanat Galerisi, Yalıkavak Palmarina Bodrum mekanında sanatçı Bettina Franckenberg’in çalışmalarını “Karanlıktaki Işık” başlığı altında sergiliyor.
Bettina Franckenberg’in “Karanlıktaki Işık” başlıklı sergisi 8 Mart - 8 Nisan 2017 tarihleri arasında Mine Sanat Galerisi Yalıkavak Palmarina Bodrum mekanında izlenebilir.
"Karanlıktaki Işık"
“Kosmos ve büyük bir harmoni içindeki yaşam benim ilgi alanım – tüm yaşam basamaklarındaki gelişme ve olgunluk”
Anaerkil mitoloji, insanların ‘dünya nasıl oluştu?’ ve ‘hayatın anlamı nedir?’ sorularına ilk bulunan cevaplardan biridir. O zamanki insanın dünyasında üç biçimli ay tanrıçası, yaşamın çeşitli dönemlerini ve doğanın sürekliliğini simgeler. Benim çalışmalarımda bu mitolojik renkler – beyaz, kırmızı ve siyah – simgesel tasarım öğeleridir. Siyah hilal – veya yeni ay – tanrıçanın yaşlılık dönemini sembolize eder. Baharda, hayatın yeniden oluşumunu ve dönüşümünü sürdürmek için sonbahar ve kışın bütün yaşamı yer altına taşıyan ölüm tanrıçasıdır.
Doğanın sürekliliğinde ölümün devamı yeni bir yaşamdır ve her karanlık dönemi bir ışık, bir umut iҫerir, kosmosun dengesi gibi.
3 Mart 2017 Cuma
-
Zahit Büyükişleyen, Şimdi Kantaron Zamanı
- Zahit Büyükişleyen "Şimdi Kantaron Zamanı" sergisi 23 Eylül - 17 Ekim tarihleri arasında Mine Sanat Galerisi Palmarina Bodrum`da...
Sergimizin açılış kokteyli 23 Eylül 2016, Cuma günü, saat 18:00`de, Mine Sanat Galerisi, Palmarina Bodrum Yalıkavak`taki mekanımızda sanatçımızın da katılımıyla gerçekleşecektir.
Sanat anlayışımı varsıllaştıran ve öznel kılan soyut anlatımlarla kurduğum özgün bağların düşünsel sistemi, bence yaşamla kesişir. Yaşam nedir? Yaşamın anlamı nedir? Ne zaman sorulur bu soru, hangi zamanlarda? Dış görünümümüzün altında bir “ben” olduğunun farkına varıp dünyayı bizimle olan ilişkisi içinde sorgulamaya başladığımızda mı? Daraldığımız, köşeye sıkıştığımız ya da köktenci bir karar verme aşamasında olduğumuz durumlarda mı? Kendi sesimizin yankısını duymaz olduğumuzda mı? Beklenmedik bir anda ölümle yüz yüze geldiğimiz zaman mı?
Yaşam durmadan çözülüp toparlanan ve ikinci kez ele geçmeyen bir oluşsa, onda anlam bulamamaktan korkarız. Her bir yaşam için ayrı anlamlar üretme gereğini duyarız.
Geçmişimizde bizi biz yapan, karmaşık izler, rastlantılar ve insanlar vardır. Anılar kaypaktır, durmadan kaçar gider elimizden…
İnsan kendi yaşamını bile içten değil, dıştan bakarak kavrayabilir, bu yüzden… Acılar çekeriz, yaşamın bizde daha uysal, daha adil davranmasını beklediğimiz zamanlar olur. Başarıyı, huzuru sevilmeyi ve güven duymayı özleriz. Ama ne olursa olsun öykümüz ancak yaşadıktan sonra gerçek bir öyküye dönüşür. Maceramıza asıl ruhumuz, tutkularımız, özlemlerimiz renk ve biçim kazandırır. Geçmişimizi asıl ortaya koyduklarımızın üzerine düşen aydınlık görünür kılar. Ve yaşamın anlamı yahut anlamsızlığı o yaşamın vardığı, ulaştığı sonuçtan gelir.
10 Ekim 2016 Pazartesi