
AKBANK SANAT, Ekim 2019 – Mayıs 2020 döneminde LOCART’ın sanat yönetmenliğini ve program içeriğini hazırladığı Çağdaş Dans Programı’na ev sahipliği yapıyor. Program ile çağdaş dans tekniklerine hakim, farklı tarzlar deneyimlemiş ve alanında etkin dans sanatçıları yetiştirilmesi hedefleniyor.
Koordinatörlüğünü Tuğrul Savaşçı’nın üstlendiği programın eğitmen kadrosunda; dünyanın ünlü koreograflarıyla çalışmış Alper Marangoz, Bengi Sevim, Beril Şenöz, Evrim Akyay, Korhan Başaran ve Tuğrul Savaşçı gibi isimler yer alıyor.
PROGRAM İÇERİĞİ
Program, 7 Ekim-18 Ocak tarihleri arasında 1. Yarıyıl ve 3 Şubat – 16 Mayıs tarihleri arasında da 2. Yarıyıl olmak üzere iki dönemden oluşuyor. Adayların niteliklerine göre Grup I (Dance Artist Development) ve Grup II (Dance Artist Education) olmak üzere 2 sınıftan oluşacak programda dansçılar, aynı zamanda eğitmenlerinin kendi dans tarzlarıyla kombine edilmiş atölye çalışmalarına da katılabilecek.
Program bitiminde dansçılar, program süresince devam edecek repertuar çalışmalarını temsilen sahne alma fırsatı da yakalayacaklar.
Seçme ve değerlendirme sınavı sonucunda oluşturulacak gruplar ile repertuar çalışmaları dahil olmak üzere haftada 4, toplamda 120 ders gerçekleşecek. Grup I için minimum yaş sınırı 17, Grup II için minimum yaş sınırı 13 ve her bir grup için kontenjan 25 kişiyle sınırlı olacak.
-
Bettina Franckenberg, Karanlıkta Işık
- Mine Sanat Galerisi, Yalıkavak Palmarina Bodrum mekanında sanatçı Bettina Franckenberg’in çalışmalarını “Karanlıktaki Işık” başlığı altında sergiliyor.
Bettina Franckenberg’in “Karanlıktaki Işık” başlıklı sergisi 8 Mart - 8 Nisan 2017 tarihleri arasında Mine Sanat Galerisi Yalıkavak Palmarina Bodrum mekanında izlenebilir.
"Karanlıktaki Işık"
“Kosmos ve büyük bir harmoni içindeki yaşam benim ilgi alanım – tüm yaşam basamaklarındaki gelişme ve olgunluk”
Anaerkil mitoloji, insanların ‘dünya nasıl oluştu?’ ve ‘hayatın anlamı nedir?’ sorularına ilk bulunan cevaplardan biridir. O zamanki insanın dünyasında üç biçimli ay tanrıçası, yaşamın çeşitli dönemlerini ve doğanın sürekliliğini simgeler. Benim çalışmalarımda bu mitolojik renkler – beyaz, kırmızı ve siyah – simgesel tasarım öğeleridir. Siyah hilal – veya yeni ay – tanrıçanın yaşlılık dönemini sembolize eder. Baharda, hayatın yeniden oluşumunu ve dönüşümünü sürdürmek için sonbahar ve kışın bütün yaşamı yer altına taşıyan ölüm tanrıçasıdır.
Doğanın sürekliliğinde ölümün devamı yeni bir yaşamdır ve her karanlık dönemi bir ışık, bir umut iҫerir, kosmosun dengesi gibi.
3 Mart 2017 Cuma
-
Zahit Büyükişleyen, Şimdi Kantaron Zamanı
- Zahit Büyükişleyen "Şimdi Kantaron Zamanı" sergisi 23 Eylül - 17 Ekim tarihleri arasında Mine Sanat Galerisi Palmarina Bodrum`da...
Sergimizin açılış kokteyli 23 Eylül 2016, Cuma günü, saat 18:00`de, Mine Sanat Galerisi, Palmarina Bodrum Yalıkavak`taki mekanımızda sanatçımızın da katılımıyla gerçekleşecektir.
Sanat anlayışımı varsıllaştıran ve öznel kılan soyut anlatımlarla kurduğum özgün bağların düşünsel sistemi, bence yaşamla kesişir. Yaşam nedir? Yaşamın anlamı nedir? Ne zaman sorulur bu soru, hangi zamanlarda? Dış görünümümüzün altında bir “ben” olduğunun farkına varıp dünyayı bizimle olan ilişkisi içinde sorgulamaya başladığımızda mı? Daraldığımız, köşeye sıkıştığımız ya da köktenci bir karar verme aşamasında olduğumuz durumlarda mı? Kendi sesimizin yankısını duymaz olduğumuzda mı? Beklenmedik bir anda ölümle yüz yüze geldiğimiz zaman mı?
Yaşam durmadan çözülüp toparlanan ve ikinci kez ele geçmeyen bir oluşsa, onda anlam bulamamaktan korkarız. Her bir yaşam için ayrı anlamlar üretme gereğini duyarız.
Geçmişimizde bizi biz yapan, karmaşık izler, rastlantılar ve insanlar vardır. Anılar kaypaktır, durmadan kaçar gider elimizden…
İnsan kendi yaşamını bile içten değil, dıştan bakarak kavrayabilir, bu yüzden… Acılar çekeriz, yaşamın bizde daha uysal, daha adil davranmasını beklediğimiz zamanlar olur. Başarıyı, huzuru sevilmeyi ve güven duymayı özleriz. Ama ne olursa olsun öykümüz ancak yaşadıktan sonra gerçek bir öyküye dönüşür. Maceramıza asıl ruhumuz, tutkularımız, özlemlerimiz renk ve biçim kazandırır. Geçmişimizi asıl ortaya koyduklarımızın üzerine düşen aydınlık görünür kılar. Ve yaşamın anlamı yahut anlamsızlığı o yaşamın vardığı, ulaştığı sonuçtan gelir.
10 Ekim 2016 Pazartesi